15 Eylül 2010 Çarşamba

Arılık


12 Nisan 2010 Pazartesi

31 Mart 2010 Çarşamba

işi bitmiş arı koymaya hazır kovan

Kovan ve ballıkların bitmiş hali

Kovanlar bu boya ile boyandı Alman malı

Kapaklar sacı dahil boyandı

Kovan ve Ballıklar

Ergonomik tabanlı Kovan

Taban montajından görünüm

Abdulhalim usta, Hüseyin usta soner usta ve komşu mobilyacı Ali Rıza usta

31 Mart olmasına rağmen atölyede soba yanıyor.

Montajı tamamlananlar

Kovan yapılacak 25 cm eninde 3 cm kalınlık 3 metre uzunlukta Kovan tahtası

14 Ocak 2010 Perşembe

PROPOLİS

PROPOLiSiN İNSANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Propolisin insanlar üzerinde olumlu etkisini gösterdigi hastalıklar; kemodo, beriberi (B1 vitamini eksikligi), deri ülserinde, agız yaralarında, diş agrısı, burun iltihabı, mide ülseri, böbrek bozuklugu, idrar yolları enfeksiyonları, influensa, iyi huylu tümör, kist, kötü huylu tümör (kanser), damar sertligi hastalıkları, tracheitis, helitosise, üst deri üremesi, diabet, kemik erimesi hastalıgı, kırıkların kaynaması, sedef, sinirucu iltihabı, sivilce, egzama, vaginal ve rahim iltihaplanması, şeker hastalıgı, nefes darlıgı, kulak, burun yaraları, cilt kanseri, menapoz dönemi kemik erimesi, yara ve kesikler, astım, bronsit, romatizmal agrılar ve eklem hastalıkları, verem, genital, mikrobik rahatsızlıklar, parkinson (beyin) hastalığı, ikinci derece yanıklar, hemoroit, akciger kanseri, grip etmeni bazı virüs türleri, uçuklar, mide gastiriti, 12 parmak ülseri, orta kulak iltihabı, üst solunum yolları, baş agrısı, güneş yanıgı, akne (kıl kökü
iltihabı) olarak sıralanabilir.
Propolis Gripten Korur mu?
Propolis damla düzenli ve sürekli alınması durumunda; sindirim, solunun ve dolaşım sisteminde ve tüm vücuttaki hastalık etmenlerine karşı (patojenlere) etkin bir savunma gerçekleştirildigi belirlenmiştir. Sentetik antibiyotiklerin aksine uzun süre propolis kullanımı zararlı bakterilerde direnç oluşturmamakta, yararlı bakterileri de olumsuz etkilememektedir. Propolis reparatlarının Bacillus subtilis, Bacillus alvei, Proteus vulgaris, Salmonella pullorum, Salmonella gallinarum, Escherichia coli ve Bacillus larvae gibi bakteriler üzerinde etkili oldugu belirlenmiştir. Bu Nedenle propolis ender bulunan geniş spektrumlu antibiyotik olarak kabul edilmektedir. Propolisin alkolde eriyen diger kısımları, antibiyotiklerle birlikte kullanıldıgında, anestezik ve antioksidatif etki yaptıgı, bu etkilerin propolisin anestezik bileşiklerin alkolde eriyen esansiyel yag asitleri oldugu ve bu özellikleri sayesinde propolisin güçlü bir anestezik oldugu yapılan çalışmalarda belirlenmiştir. Propolisin bagışıklık sistemini önemli derecede arttırdıgı, vücudun antibody salgılayarak ilaçların etkilerini arttırdıgı ve hastalıkları önlemede önemli bir role sahip oldugu belirlenmiştir.
Antibiyotiklerin etkisini yitirdigi günümüzde, arı propolisi insanları çeşitli hastalıklara karşı koruyan en iyi dogal savunma yöntemidir. Arı ürünlerinin tek kullanımının yanında tümünü karıştırarak yararlı oldugu ve herhangi bir sağlık probleminin çözülmesinde bir ilaç olarak tıbbi tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabilecegi bildirilmektedir. Bu yönüyle arı ürünleri tıbbın alternatifi degil destekçisi olarak önem kazanmaktadır.
Kullanım Şekli: Propolis Damla Yetişkinlerde Vücüt ağırlığının 1/4 kadar damla kullanılmalıdır. Günde 2 ila 3 kez sabah ve akşam tok olarak alınması önerilmektedir. Vücuda en iyi şekilde pekmez,sıcak süt ve her türlü sıvı gıda ile alınmakla beraber yoğurt, muhallebi gibi gıdalarlada kolaylıkla emilime uğrar. Çocuklarda kullanımında vücut ağırlığının 1/8 ’i kadar damla kullanılmalıdır.
Yan Etkileri: Doğal bir ürün olduğundan mevcut bir yan etki bulunmamıştır. Sadece Arı ve Arı ürünlerine alerjisi olanlarda zaman içerisinde ürtiker ve kaşıntı ciltte kızarıklık, hafif baş dönmesi görülebilir. Bu gibi durumlarda ürünün kesilmesi ve doktorunuza başvurmanız tavsiye edilmektedir.Hamile ve emziren annelerde kullanımı uygun degildir. 1 yaş altı bebeklerde kullanımı uygun degildir.

PROPOLİS EN ÖNEMLİ ARI ÜRÜNLERİNDEN BİRİSİDİR
Propolis en önemli arı ürünlerinden birisidir. Propolis yapışkan bir madde olup, bal arıları tarafından bitkilerden toplanan ve mumla karıştırarak kovan içerisinde birçok amaca yönelik olarak kullanılan bir maddedir. Arılar propolisi kovan ve diger yaşam alanlarının iç duvarlarında kullanırlar. Delik ve çatlakların kapatılmasında, peteklerin tamir edilmesinde peteklerin birbirlerine yapıştırılmasında, savunmayı kolaylastırmak veya kovan girisini daraltmak amacıyla kullanılır. Ayrıca propolis kovan içerisine giren ve ölen fakat arılar tarafından dışarıya atılamayan maddelerin üzerini örtmekte kullanılır. Propolisin güçlü dezenfektan etkisi bulunmakta ve bu etki kovan ile petek gözlerinin dezenfeksiyonunu saglamaktadır. Mikroorganizmalara karşı olan etkisi propolisin en önemli özelligidir. Bu yüzden eski zamanlardan günümüze kadar propolis farmakolojik özellikleri sebebiyle insanlar tarafından kullanılmaktadır.
Propolis, antimikrobial, antifungal, antivirus, anti-inflamatör ve anestezik etkiler yanında pek çok yararlı biyolojik aktivitenin gerçeklesmesine neden olur. Bu nedenle propolis, apiterapide, biyokozmetikte, saglıklı beslenme gibi pek çok amaç için kullanılmaktadır.


ARILAR İÇİN PROPOLİSİN ÖNEMİ
Bal arılarının koloni halinde yasamaları, kovan içi koşullarının sağlıklı olmasını, sıcaklık (34ºC) ve
neminin (%40-65) ayarlanmasını gerektirmektedir. Bu koşulların saglanamaması durumunda virüs, bakteri ve fungus gibi çesitli mikroorganizmalar kovan içersinde üreyebilme özelligi
gösterebilmektedir. Bal arıları topladıkları polen, propolis; salgıladıkları bal mumu, çesitli enzimler ve gösterdikleri davranış modeli ile kovan içerisinde biyolojik aktivitelerini milyonlarca yıl sürdürerek insanların ilgisini çekmiştir. Arıların bireysel vücut ve kovan içi temizleme davranışı, kovan nemini ve sıcaklıgını düzenlemeleri, ana arıya özen göstermeleri kovan içi yaşamlarını sağlıklı ve hastalıklara karsı dayanıklı bir duruma getirmektedir. Sağlıklı bir koloni yaşamında arıların dogadan topladıkları ve degişime ugrattıkları propolisin büyük önemi bulunmaktadır. Propolis arılar tarafından kovan içerisinde çok amaçla kullanılmaktadır.
Arılar kovanlarını kıs mevsiminde soguk havalardan, rüzgarın olumsuz etkilerinden korumak, kovan giriş deligini daraltmak, kovan girisinden gelebilecek tehlikelere karsı koloniyi savunmak, kovan içinde taşıyamayacakları büyüklükte ölen canlıların çürüme, kokuşma yapmasını ve çeşitli mikropların (virüsler, bakteriler ve funguslar) üremesini engellemek amacıyla propolisi kullanırlar. Propolis, petek gözlerinin temizliginde, ana arının bıraktıgı yumurtanın steril bir ortamda gelişmesinde ve yavrunun korumasında etkili olmaktadır. Bal arıları yavru yetiştirme döneminde hava ve nem kaybının azaltılması için kovan iç yüzeyini propolis ile kaplarlar. Propolis arılar tarafından kovan sınırlarının şekillendirilmesinde, petek kenarlarının sertleştirilip onarılmasında, çerçeve baglantılarının saglamlaştırılmasında, çerçevelerin kovan içerisinde sabitlestirilmesinde, yarık ve çatlakların kapatılmasında, petek yapımında ve peteklerin dezenfekte edilmesinde kullanılır ve bu amaçlı kullanımlar için ilkbaharda toplanır. Kovan içinde
atmosferden çok daha az oranda mikroorganizma bulunmasının nedeni de propolisin bulunmasıdır. Arılıklarda çevreden daha az mikroorganizmanın olması arıları çesitli mikroorganizmalardan korumaktadır. Nektar ve polen toplayan isçi arılar kovan dısında çeşitli mikroorganizmalardan etkilenebilmektedir. Kovan içi görevi yapan arılar, kovan giriş deliginde dışardan gelen isçi arılara propolisle fırçalama işi yaparak çeşitli, enfeksiyonların kovana girmesini önlemektedirler.

PROPOLİSİN BİYOLOJİK AKTİVİTELERİ
Arılar tarafından dogadan toplanan propolis, insan sağlıgı ve yaşamı açısından son derece önemli bir maddedir. İnsanlar eski çaglardan günümüze kadar çesitli enfeksiyonların tedavisinde dogadan toplanan propolisten yararlanmayı bilmişlerdir. Propolisin cerrahi müdahalelerde tıbbi mum yerine, savaşlarda yara ve dokuların iyileştirilmesinde merhem olarak kullanıldıgı bildirilmektedir. İnsanların üretemedigi önemli ürünlerden olan propolis, bu yüzyılda keşfedilen en mükemmel dogal ilaçtır ve tıp alanında çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Arı kovanlarında bu madde ile hijyenin saglanması insan ve arı saglıgı için son derece önemlidir. Propolisin tıbbi etki açısından antibakterial, antiviral, antiseptik, antifungal ve antibiyotik özellik taşıması yapılan bilimsel çalışmalarla belirlenmistir. Propolisin bu anestezik, antioksidatif etkisi canlılar için büyük önem taşımaktadır. Propolisin yapısında bulunan ve büyük önem tasıyan flavonoidler ve terpenler oldukça kuvvetli antioksidan ve antisteril etkili bilesiklerdir. Organik çözücülerde çözülen bilesik gruplar içerisinde flavanoidler en önemli grubu oluşturmaktadır. Flavanoidler, bitkilerin hemen her kısmında ve çok fazla sayıda bulunan pigment içeren maddelerdir. Bazı flavanoidler arının tükürük salgılarına karısan enzimlerle degişiklige ugramaktadır. Flavanoidlerin bazıları çok çesitli bakteri türlerine etkili olmaktadır. Flavanoidlerin kalp–damar sistemi üzerine olumlu etkileri oldugu; kan dolaşımını düzenledigi; kılcal damar çatlamalarını azalttıgı; mide mukozasını ülsere karşı korudugu; mide yaralarını küçülttügü; iç salgı sistemini düzenledigi ve halsizlige karşı olumlu etkisi oldugu belirlenmiştir. Organik çözücülerde çözünen önemli diger bir grubu sinamik asit ve türevleri oluşturmaktadır. Bunlardan fülerik asit, gram (+) ve gram (-) bakterilerine karşı güçlü antibiyotik özelligi göstermekte; pıhtılasmayı hızlandırarak yaraları hızla iyilestirdigi, cilt rahatsızlıklarında merhem şeklinde kullanımının çok olumlu sonuçlar verdigi ortaya konulmuştur. Tropik propolislerde bulunmayan kafeik asitin, antimikotik, antiviral etkileri yanında kuersetin ve luteolin maddeleri ile birlikte kansere karşı etkili oldugu bildirilmektedir.
Klinik araştırmalar propolisin, alkolde eriyen diger kısımlarının antibiyotiklerle birlikte
kullanıldıgında bu ilaçların etkisini arttırdıgı, anestezik, antioksidatif etki gösterdigi, ikinci
derecede yanıkların tedavisinde olumlu sonuçlar verdigi, çimlenmeyi engelledigi ve güçlü bir
antiseptik oldugu belirlenmistir. Propolis içerisinde bulunan kafeik asit basta olmak üzere bazı
bilesiklerin özellikle uçuk ve grip etmeni bazı virüs türleri üzerinde etkili oldugu; kafeik asitin
antitümör özellik taşıdıgı ve bu nedenle akciger kanserine karşı etkili oldugu bulunmuştur. Diş
macunlarına %1-10 oranında propolis çözeltileri eklenmesi normal kosullarda olusan agız
mikroflorasını iki saatten altı saate çıkarmaktadır. Arı propolisi virüslere karsı son derece etkilidir. Propolis içeriginde bulunan bioflavonoid protein örtüsünü tutar ve içinde kilitlenilen virüslerin enzim salgılamasını ve çogalmasını önler. Propolis normal hücrelerin faaliyetlerinin kötü hücreler tarafından engellenmesini önlemede kullanılır. Özellikle üst solunum yolları ve orta kulak enfeksiyonlarında, agız yaralarında, mide gastrit ve on iki parmak bagırsagı ülserinde tedavi edici özellik gösterir. Propolis vücut fonksiyonları için gerekli bakterilere
zarar vermeden enfeksiyonlara karsı, virüs öldürücü ve bakteri saldırılarını önleyici olarak insan ve hayvanlar üzerinde etkili olmaktadır. Propolisin içerdigi bioflavonoidin iltihaplara karşı etkili oldugu ve vücudun güçlenmesinde önemli bir rol oynadıgı Avrupa’da yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Japonya’da yapılan klinik çalışmalar sonunda propolisin 3-12 ay süre ile sürekli alınmasının
çesitli internal kanser hücrelerini devitalize ettigi saptanmıştır. Bu nedenle propolis canlılar için
büyük tehlike yaratan kanser hastalıklarının önlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Propolisin
kanserin semptomatik koşullarından olan hücre bölünmesinin kontrolünde önemli rol aldıgı
belirlenmistir. Hipertansiyon, damar sertligi ve koroner kalp hastalıklarının tedavisinde 30 gün süre ile üç kez alınan 300 mg propolis damlanın olumlu etkiler verdigi yapılan klinik çalısmalarla kanıtlanmıştır.
Eski Sovyetler Birligi’nde verem hastalıgının iyilestirilmesine yönelik olarak yapılan tedavilerde,
hastalara 4 aydan 10 aya kadar 3 kez propolis damla verilmesinden olumlu sonuçlar alındıgı belirlenmistir. Romanya’da ülser tedavisinde propolis kullanılmasından olumlu sonuçlar
alınmıstır. Rusya’da ameliyat öncesi ve sonrası enfeksiyonu önlemek ve ateş yükselmesini önlemek için hastalara propolis verilmektedir. Propolis histamin ve serotonin kaynagı olarak,
vücudun her hangi bir alerjiye karsı mücadelesi için gereklidir. Histamin ve serotonin doku hormonları olup, direkt hücrelerde kalır. Alerji yapan madde hücre dışında kendisini bagladıgında, bu iki madde alerjik reaksiyona neden olmaktadır. Yapılması gereken bu maddelerin sızıntısını engellemektir ve bu da propoliste bulunan biofalavonoidin alınması
ile gerçekleşmektedir. Propolis üzerine yapılan bu araştırma sonuçları, insanların bal arılarına olan ilgisini arttırmaktadır. Özellikle Uzak Dogu'da başlayan ve dünyada hızla gelişen arı ürünleri ile tedavi yöntemleri insanlıgın kullanımına sunulmustur.
Propolisin içerisinde bulunan degisik kimyasal maddelerin etkileri konusunda yapılan çalısmaların sonuçları aşagıdaki şekilde özetlenmistir.
Flavonoidler; kılcal damarların geçirgenligini azaltma, anti-mikrobiyal özellik, ateş düsürücü,
anti-oxidant, anti-haemorrhage. Krizin; tümör hücresel toksitesi, anti-helicobacter pylori..
Apigenin; gastrik ülserin iyilestirilmesi. Acacetin; ates düsürücü. Quercetin; hystaminopexic
aktivitesi, anti-viral, kılcal damarların güçlendirilmesi, anti-tümoral aktivite, spazmolitik.
Kaempferide; spazmolitik, anti-mycobacterium phlei, mikroorganizmaların asit direncine karşı.
Kaemperol--dimethyl ether; anti-mikotik. Ermanin; anti-mikotik. Galangin; bacteriostatik
aktivite, anti-mikrobiyal ve anti-mikotik, antihelicobacter pylori. Pinochembrin; bacteriostatik
aktivite, anti-küf, anti-blastomycetes, antimikrobiyal ve anti-mikotik kullanım, anti-candida,
lokal anaestetik, anti-helicobacter pylori. Pinobanksin; anti-mikrobiyal ve anti-mikotik.
Pinobanksin-3-acetate; anti- mikrobiyal ve antimikotik. Pinostrobin; local anaestetik.
dihydroxyflavanoids; kılcal damarların güçlendirilmesi. Flavan-3-ols; kılcal damarların
güçlendirilmesi. Pectolinaringenin; spazmolitik. Luteolin; anti-viral, gastrik ülserin iyileştirilmesi.
dimethyl ether of luteolin; spazmolitik ve hipokoleretik. Artepillin C; anti-tümoral etki; antleukemik etki. Eriodictyol; kalp yetmezligini iyileştirici etki, akut kalp yetmezligini önleyici etki. Pinosylvin (3,5-dihydroxystilbene); anti-mikrobiyal etki, anti-mikotik etki. Ferulic asit; anti-bakteriyel etki, aglutinant etki, collagenik etki. Isoferulic asit; anti-staphylococcus aureus. Benzoik asit; bacteriostatik ve bakterisit etki, balzamik ve antiseptik. Cinnamic asit; anti-Staphyloccocus aureus. Isopentyl ferulate; anti-influensa virus A/Hong Kong (H3N2) in vitro, hemagglutininlerin invivo üretiminin inhibe edilmesi. p-coumaric asit benzyl ester; anti-mikrobiyal ve anti-mikotik. Caffeic asit; anti-viral, anti-bakteriyel aktivite, ateş düsürücü. Prenyl caffeate; gizli kontak allerjen. 3- methyl-but-2-enyl caffeate; anti-viral aktivite.
Caffeic asit phenetyl ester; anti-tumoral aktivite. Methyl caffeate; tümör inhibisyonu. Diterpenoid of clerodan; anti-tumoral aktivite, anti-bakteriyel. Volatile compounds (etheric oils); anti-mikrobiyel aktivite ve ateş düsürücü etkilere sahiptir.

PROPOLİS DOĞAL ANTİBİYOTİK
Propolisin güçlü antimikrobiyal aktivitesinden dolayı, propolis doğal antibiyotik olarak bilinir. Yapılan birçok sayıda araştırma da propolisin yüksek antimikrobiyal olduğunu göstermiştir. Propolisin MRSA da dahil olmak üzere 21 tür bakteri üzerinde, 9 tür mantar üzerinde, Giardia’nın da dahil olduğu 3 protozoa türü üzerinde ve Herpes ve Influenza’nın da dahil olduğu geniş yelpazeli virüsler üzerinde inhibitör etkisi bulunmuştur.
Bunların dışında ayrıca propolisin geniş ölçüde tedavi edici özellikleri vardır. Bu özellikler arasında antikanser etki, antioksidan etkis, yara kapama ve doku tamir etkileri, sindirim sistemi etkileri, deri enfeksiyonları etkisi, anti-inflamatory etki, anastezik etki, bağışıklık sistemi etkileri, kalp-damar sistemi etkileri ve diş sağlığı etkisidir.
Propolis içerisindeki flavanoid seviyesinin yüksek olmasından dolayı, bu ürün insanlarda oksijen radikallerine karşı yakalayıcı olarak görev görür. Ayrıca ilginç olarak vitamin C’nin okside olarak zarar görmesini engeller.
Klinik çalışmalar propolisin bronşit ve benzeri rahatsızlıkların, influenza ve herpes, deri mantarları, diş ve diş eti rahatsızlıklarında, ülser, yanık ve abselerde, kulak enfeksiyonlarında, giardi ve kolitde, vajinal ve servikal rahatsızlıklarda etkili olduğunu göstermiştir.
Propolis ve propolisli ürünlerin kontaminasyon ve kısa raf ömürlülüğü gibi problemleri olmamaktadır. Bu durum propolisin antioksidan ve antimikrobiyal özelliklerinden dolayıdır.
Propolisin Gücü
Propolisin gücü, aynen üreticisi bal arıları gibi çok geniş kapsamlı ve sayısızdır. Yüksek kolesterolü olan kişlerde propolisin faydaları görülmüştür. Çin’de Lian Yun Gang’ın Worker’s hastanesinde Dr. Fang Zhu, hipertansiyon, damar tıkanıklığı koroner kalp rahatsızlığı olan 45 hasta seçmiş ve bu hastalara 30 gün boyunca günde 3 defa 300 mg propolis vermiştir. Bu süre sonunda hastaların kolesterol düzeylerinde belirgin düşüşler gözlenmiştir.
Propolisin diğer bir faydası ise, enzimleri bloke eden prostaglandinleri ortadan kaldırmasıdır. Prostaglandinler tarafından ortaya çıkan ağrı ve ateş propolis tarafından ortadan kaldırılmıştır. Propolis aspirinle aynı enzimleri bloke etmektedir fakat aspirinin yan etkilerini göstermemektedir.
Propolisin enzim bloke edici ve prostaglandin inhibe edici etkisi, ağız ve boğaz için de faydalıdır. Mesela, diş eti kanaması ve doku zedelenmesi ağız sağlığı için en büyük problemlerden birisidir. İltihaplanma ve kanama, diş yapısında zayıflamaya ve diş kaybına neden olur. Fakat propolis, bazı spesifik enzimleri bloke ederek, prostaglandin oluşumunu engeller, iltihaplanma ve diş eti kanamasını önler. Propolis aynı zamanda, diş etindeki damarların yüzeylerini güçlendirir.Propolisin faydalarından bir diğeri ise, protein etabolizmasını düzenlemesidir. Saraybosna Radyoloji Enstitüsü’nden bazı fizikçiler radyasyon alan hastalardaki bazı proteinler üzerinde çalışmışlardır. Bu hastalar, düzensiz protein etabolizması ya da X ışınları nedeniyle karaciğer rahatsızlığı bulunan hastalardır. Bu hastalara iki ay boyunca propolis verilmiştir. Diğer grup hastalara ise placebo ilacı verilmiştir. İki ay sonunda, propolis verilen hastaların çoğunda iyileşme, değerlerinde ise önemli gelişmeler gözlenmiştir. Placebo ilacı verilen hastalarda ise hiçbir gelişme gözlenmemiştir.

Propolis Damla : En yüksek tedavi edici formdur. Kansere karşı koruyucu olarak bile. Su içerisine yada yemeklerinize damlatılarak kullanılabilir.

KAYNAKLAR.
Valcic S., Montenegro G., Timmermann B., 1998. Lignans from
Chilean Propolis. J. Nat. Prod. 61: 771–775.
Walker P., Crane E., Constituents of Propolis. Apidologie. 18 (1987) 327–334.
Wollenweber E., Buchmann S.L., 1997. Feral Honey Bees in the
Sonoran Desert: Propolis Sources Other than Poplar
(Populus spp.). Z. Naturforsch. 52: 530–535.
Prof. Dr. Ulviye Kumova
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Balcalı – ADANA
Ali KORKMAZ
Alata Bahçe Kültürleri Arastırma Enstitüsü
33740 Erdemli - İÇEL
Barıs Cem AVCI
Güney CEYRAN
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Balcalı – ADANA